Jungle = (ing) balta girmemiş orman. cengel. karışıklık. (Sesli Sozluk)
Guns’n Roses’dan geliyor...Welcome to the Jungle. Ama önce söyleyeceklerim var.
Tam da kendimizi bulduğumuz yerdir “Jungle”. Yanlış anlaşılmasın, psikolojik anlamda, olumlu bir “kendini bulmak” değil. “Gerçek anlamda” kendini hırsla, öfkeyle, tahammülsüzlükle, nefretle, rekabetle, kabalıkla dolu bir ortamda bulmak. Köyden kente gelen yağız delikanlılardan bahsetmiyorum. Gün gelip de ailesini terk etmek zorunda kalan bir vahşi(-leştirilecek) hayvandan bahsediyorum.
Eğer bir gün durup düşünürseniz nerede olduğunuzu, dehşete düşeceksiniz - o durum içerisinde olmayabilirsiniz, ama (büyük olasılıkla) bir gün o an gelecektir. Durun ve arkanıza bir göz atın. Eğer durduğunuz anda etlerinizi parçalayacak çekirge sürüsünü göremiyorsanız, daha zamanınız var demektir. Fakat emin olun yaklaşıyorlar. Ve onlar size yetiştiği anda ne hayalleriniz, ne idealleriniz kalır. Bu yüzdendir sanırım, insanlar ağırlık yapmasın diye yolda bir yerde omuzlarının üzerinden fırlatıyorlar hayallerini.
Bir mola... Usta Tolkien demiş ki; “Varlığını sezecek kadar yaşlanıp bezdiğimden bu yana, alegorinin her türlü tezahüründen bütün kalbimle nefret ederim”. Ben de sevmiyorum ucuz alegoriyi. Ama "usta yazar" olmayan bizlerin de kendini anlatabilme hakkı vardır değil mi? Ben de rahatsızım alegorinin yeteneksiz ellerde ucuz klişelere dönüşmesinden. Bu yüzden alegoriyi bir kenara bırakayım ve asıl anlatmak istediğim şeyi doğrudan anlatayım.
Burada ne anlattığım çok açık. PARA KAZANMAK ZORUNDAYIZ! Kendimiz için, içinden koptuğumuz ailemiz için ve ileride kökünü oluşturacağımız/oluşturduğumuz ailemiz için. Bunun için de çalışmak zorundayız. Bize parayı veren insanlar bizi ne kadar zorlarsa, o kadar çalışmak zorundayız. Ya da kendi kendimizin patronuysak, öteki devlere kendimizi yedirmemek için. Ama aslında onlar da değil, şartları yine bir şekilde bu cengel belirliyor. Bir gün durduğumuzda, tüm değer verdiğimiz şeyler tehlikeye girebilir. Evimiz, arabamız, midemiz, rahatımız, sağlığımız, ailemiz vs.
Bunları neden anlattım peki? Çünkü hayaller önemlidir. Böyle bir ortamda, hafiflemek için hayallerini atarsan; daha sonra gerçekten durma zamanın geldiğinde sarılacak bir şeylerin olmadığını göreceksin. Her zaman da bir suçlu bulunur ama değil mi? “Çok erken evlendim”, “karım çok para yedi”, “oğlum için hayatımdan vazgeçtim”, “saçımı süpürge ettim”, “değerim bilinmedi”, “anlaşılamadım” vesaire. Ben de dönüşebileceğim şeyden korktum bir an. Eğer ileride hiç istemedeğim bir şeye dönüşürsem, bahane olarak bu yazıyı göstereceğim.
Nerede kalmıştık? Hah. Guns’n Roses’dan geliyor...Welcome to the Jungle
“welcome to the jungle
it gets worse here everyday
ya learn ta live like an animal
in the jungle where we play
if you got a hunger for what you see
you'll take it eventually
you can have anything you want
but you better not take it from me “
“Cengele hoş geldin
burası her gün daha da kötüye gidiyor
bir hayvan gibi yaşamayı öğrenmelisin
ormanda, oynadığımız yerde
eğer gördüklerini arzuluyorsan
istediklerini sonunda alacaksın
istediğin her şeye sahip olabilirsin
fakat onları benden almasan iyi olur”